Av. Eda Berat Deniz

Bilindiği üzere ülkemizde adalet sisteminin başlıca eksikliklerinden biri davaların çok uzun sürmesidir. Uyuşmazlık sonuçlanıncaya dek çoğu kez yıllar geçmekte, bu durum da tarafların haklı menfaatlerine zarar verebilmektedir.

Ekonomik şartlar, değişen ve artan ihtiyaçlar karşısında evvelce yeterli olan bir nafaka miktarı çoğunlukla artık ihtiyacı karşılayamamaktadır. Örneğin çocuğunuz henüz bir bebekken onun için bağlanan iştirak nafakası, yaşının büyümesiyle artan masraflarını gidermeye yeterli olmayacaktır. Veya mahkemece sizin lehinize seneler önce takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı, artan enflasyon karşısında değerini yitirecektir.

Bu durumda başvurabileceğiniz yol nafakanın artırılması davalarıdır. Bu dava hem iştirak hem de yoksulluk nafakasının artırılması için açılabilir. Yine, gerek çekişmeli davalarda hakimce takdir edilen gerekse anlaşmalı boşanmada taraflarca yapılarak hakim tarafından onaylanan protokolde yer alan nafaka miktarı, artırım davasına konu olabilir.

Davanın açılması için ilk nafaka kararından sonra beklenmesi gereken bir süre yoktur, değişen şartlar karşısında nafaka miktarının artırılması gerektiğinde bu dava her zaman açılabilecektir.

Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesinde yer alan "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir." özel yetki kuralı uyarınca, söz konusu davalar, nafaka artırımı isteyen tarafın yerleşim yerinde açılmalıdır. Görevli mahkeme ise aile mahkemeleridir.

Davada davacı tarafça nafakanın artırılması talebinin gerekçeleri açıklanmalı varsa delilleri mahkemeye sunulmalıdır. Örneğin çocuğunuzun okula başladığına veya okul taksitlerinin arttığına ilişkin belgeleri mahkemeye sunmanız yararınıza olacaktır.

Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 176. ve 330. maddeleri uyarınca, mahkemeden, nafaka miktarının ileriki yıllardaki artış oranının belirlenmesi de talep edilebilir. Böylelikle, madde gerekçelerinde de açıklandığı üzere, ekonomik olarak güçsüz taraf olan nafaka alacaklısının her yıl yeni bir dava açarak emek sarfından ve masraf yapmaktan kurtarılması amaçlanmıştır.

Yargıtay kararları doğrultusunda mahkemelerce nafaka artış oranı, TÜİK'in yayınladığı ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) artış oranına göre belirlenmektedir.

Ancak bu oran kesin ve değişmez olmayıp, ekonomik koşullarda meydana gelecek daha büyük değişiklikler karşısında, ileride açılacak bir nafaka artırım davasıyla nafaka miktarında ÜFE oranının üstünde bir artırıma gidilmesi de talep edilebilir.

Av. Eda Berat Deniz