Ölüm ile miras bırakanın malları bir bütün halinde, doğrudan doğruya ve kendiliğinden mirasçılara geçmektedir. Miras bırakanın birden fazla mirasçısının olması halinde mirasçılar tereke malları üzerinde iştirak halinde mülkiyet hakkı sahibi olmaktadır. Her mirasçının hakkı tereke malvarlığının bütünü üzerinde olmaktadır. Bu malların idaresi ve üzerindeki tasarruf işlemleri mirasçılar tarafından birlikte yapılmaktadır. Mirasın taksimine kadar iştirak halinde hak sahipliği devam eder.

Tereke üzerindeki iştirak halindeki hak sahipliği miras ortaklığı olarak adlandırılmaktadır. Miras ortaklığının konusu taksim edilmemiş tereke mallarının tamamıdır. Bu tereke mallarının içerisine taşınır, taşınmaz, alacak ve hakların tamamı girmektedir. Ortaklık için yapılacak işlemler bütün mirasçıların muvafakati ile yapılır.

Terekedeki taşınmazlar üzerinde mirasçıların iştirak halinde mülkiyet hakları kanun gereği kendiliğinden doğar. Taşınmazlar ile ilgili mirasçıların temlik veya tasarruf işlemi yapabilmeleri için iştirak halinde mülkiyet hakkının tapuya tescil edilmiş olması şarttır.

İştirak halinde hak sahipliği nedeniyle tereke ile ilgili olarak mirasçıların bazı hakları vardır.

Kullanma ve faydalanma hakkı: Miras ortaklığı devam ettiği sürece mirasçıların tereke mallarını kullanmaları ve bunlardan yararlanmaları mümkündür. Bu hak bütün mirasçılara aittir. Bu konuda mirasçıların anlaşmaları şarttır. Uyuşmazlık halinde miras ortaklığına tayin olunacak temsilci mirasçıların kullanma ve faydalanma haklarını düzenler. Faydalanma hakkının içine tereke mallarının ürünlerinden yararlanma da girer.

İdare hakkı: Miras ortaklığı mirasçılar tarafından el birliği ile idare edilecek olsa da küçük idare işlemlerini her mirasçı tek başına yapabilir. Olağan koruma işlemleri, buna ilişkin onarımlar, ürünlerin toplanması, bozulacak olanların satılması, acele yapılması gereken işlemlerin ifası tek mirasçı tarafından yapılabilir.

Tereke mallarının idaresinde kural olarak bütün mirasçıların rızaları aranır. Rıza beyanı için özel bir şekle ihtiyaç yoktur. Verilmiş karara sonradan katılmak da mümkündür.

Her idare işlemi için mirasçıların oy birliği ile karar alması zor olduğundan mirasçılar içlerinden birine veya üçüncü kişiye temsil yetkisi verip, temsilcinin yetkilerini belirleyebilirler ve sınırlayabilirler.

Hukuki işlem yapma yetkisi: Tereke mallarına ilişkin olarak yapılacak borç doğuran sözleşmelerde bütün mirasçıların rızası şarttır. Örneğin terekedeki evin satılması veya kiraya verilmesi için bütün mirasçıların rızasının alınması gerekmektedir. Tereke malları ile ilgili sözleşmeden dönme ve fesih işlemlerinde de mirasçıların birlikte hareket etmesi gerekmektedir.

Dava ve talep hakkı: Miras ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığından dava ehliyeti yoktur. Davanın bütün mirasçılar tarafından açılması gerekmektedir. Mirasçılardan biri tarafından açılan davaya diğer mirasçıların sonradan katılmaları veya muvafakatlerini bildirmeleri de mümkündür. Miras ortaklığına tayin olunan bir temsilci varsa dava temsilci tarafından da açılabilir. Tereke alacaklarının icra yolu ile takibi için de bütün mirasçıların rızası aranır. Borçlular da borçlarını tek bir mirasçıya ödeyemez. Ödeme bütün mirasçılara veya miras ortaklığı temsilcisine yapılmalıdır. Aksi takdirde borçlu borcundan kurtulmuş olmaz.

Miras ortaklığı adına açılacak davalar ve yapılacak takiplerde bütün mirasçıların ismen gösterilmeleri gerekmektedir. Miras ortaklığının temsilcisi varsa dava temsilci aleyhine de açılabilir.

Miras bırakan sağ iken onun aleyhine açılmış olan ve miras bırakanın şahsına bağlı olmayan davaların mirasçı aleyhine devam ettirilmesi de mümkündür.

Dava ehliyeti bakımından iştirak halinde hak sahipliğinin istisnaları bulunmaktadır. Acele yapılması zorunlu olan işlerde, gecikmesinde tehlike ve önemli bir zarar bulunan hallerde mirasçının tek başına dava açmak veya hukuki işlem yapma yetkisi vardır.

Mirasçılardan birine karşı diğer bütün mirasçıların terekeye ilişkin iddia ve talep ileri sürmeleri halinde davalı mirasçının onayı aranmaz. Böyle bir durumda mirasçıların tamamı davada taraf olmaktadır.

Hukuki yararı bulunması şartı ile tereke durumunun tespiti konusunda mirasçılardan her biri dava açabilir.

Av. Eda Berat Deniz, Stj. Av. Tansu Baş