Miras sebebi ile istihkak davası, mirasçılara, mirasçı sıfatıyla tereke üzerinde sahip oldukları miras hakkını korumak amacıyla düzenlenmiş özel bir dava hakkıdır. Korunan değer, mal üzerindeki mülkiyet hakkı değildir. Bu nedenle miras sebebiyle istihkak davası ancak mirasçının mirasın açılmasından sonra fiilen zilyetliğini elde edemediği tereke değerleri için açılabilir.

Mirasçı bu davaya terekeye dahil belirli bir mal veya hakkı konu yapabileceği gibi, terekenin tümünü veya miras payının tamamını konu edebilir. Mirasçı, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde bu davayı açabilir.

Davanın konusu, tereke malının mirasçıya verilmesidir; mirasçılık sıfatının ve dolayısıyla miras hakkının tespiti değildir. Davalı davacının mirasçılık sıfatını reddederse, edimin sağlanmasına yönelik olarak, davacının mirasçılık hakkının belirlenmesi gerekir.

Tereke malları başka yerlerde bulunsalar bile, miras sebebiyle istihkak davası, tek bir yerde, miras bırakanın son ikametgahı mahkemesinde açılmak gerekir.

Miras sebebiyle istihkak davasını yalnız yasal veya atanmış mirasçılar açabilir. Davacı bu davada ilk olarak, miras bırakanın ölümünü veya gaipliğini ve kendi mirasçılık sıfatının varlığını, kısaca mirasçı sıfatıyla miras hakkı sahibi olduğunu ispat edecektir. Davacı mirasçı olduğunu, mirasçılık belgesi ile ispat edecektir. Davacı, dava konusu olan malların terekeye ait olduğunu da ispat etmelidir. Son olarak davacı, davalının dava konusu terekeye veya terekeye dahil mala zilyet bulunduğunu ispat edecektir.

Miras sebebiyle istihkak davası, tereke malına veya mallarına zilyet olan kişiye karşı açılabilir. Davada, dava olunan kişiye husumet yöneltilebilmesi için, bunun tereke malına zilyet olması gerekir.

Davalı, davacının mirasçılık sıfatının sona erdiğini veya hakkı bulunmadığını ileri sürerse, bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Eğer davalı özel bir sebebe dayanarak malı geri vermekten kaçınırsa, bu kaçınma sınırlı bir ayni hakka veya nispi bir hakka dayanıyorsa, bu hakları ispatla yükümlüdür. Davalı rehin, intifa gibi sınırlı bir ayni hakka veya kira, ariyet gibi kişisel bir hakka dayanarak zilyet olduğunu ileri sürüyorsa, bu hakların varlığını davalı ispat etmekle yükümlüdür.

Miras sebebiyle istihkak davasının zamanaşımı süreleri oldukça uzundur. Dava olunan iyi niyet sahibi bulunduğu takdirde, bir ve on senelik iki zamanaşımı süresi ve kötü niyetli olması halinde de yirmi senelik bir süre konulmuştur.

Miras sebebiyle istihkak davası, davacının kendisinin mirasçı olduğunu ve iyi niyetli davalının terekeyi veya tereke malını elinde bulundurduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde miras bırakanın ölümünün veya vasiyetnamenin açılmasının üzerinden on yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.

İyi niyetli olmayanlara karşı zamanaşımı süresi yirmi yıldır. Bu süre miras bırakanın ölümü veya vasiyetnamenin açılması ile başlar.

Miras sebebi ile istihkak davası, önemli hak ve menfaatlere ilişkin bulunabilir. Davacının davayı kazanması halinde, tereke mallarının tamamının veya bir kısmının kendisine verilmesi gerekecektir. Bunu önceden teminat altına almak ve tehlikeleri önlemek için gereken önlemlerin talep olunabileceği açıklanmıştır. Bu konudaki koruma önlemi talebi hakkı yalnız davacıya tanınmıştır. Miras sebebi ile istihkak davasının açılmasından itibaren, mahkeme tarafından verilen hükmün kesinleşmesine kadar, davanın her safhasında, davacı koruma önlemi talep edebilir.

Av. Eda Berat Deniz, Stj. Av. S. Gökçe Kerman