Av. Eda Berat Deniz Geçen haftaki makalemde nafaka ve çeşitlerini ele almıştım. Nafakadan bahsedildiğinde  aklımıza hemen gelen kavramlardan biri de hapis.

Gazeteleri açtığımızda şöyle haberlerle karşılaşıyoruz : Nafakayı ödemeyen eşin hapis isyanı... Ünlü futbolcu nafakasını ödeyemediği için hapse girecek... Eşine nafaka ödemek için banka soydu! 

Söz konusu haberlerde yer alan cezaların dayanağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun, "Nafakaya İlişkin Kararlara Uymayanların Cezası" başlıklı 344. maddesi.

Bu maddeye göre, nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. (İcra ve İflas Kanunu'nda yer alan hükümlere ilişkin olarak icra ceza mahkemeleri tarafından verilen hapis cezalarına tazyik hapsi denilmektedir.)

Yani, nafakaya ilişkin mahkemece verilmiş bir karar olacak, bu kararın gereği yerine getirilmemiş olacak ve alacaklı buna ilişkin şikayette bulunacak.

Burada hemen belirtmem gerekir ki, mahkemece nafakaya ilişkin karar verilmesi, böyle bir kararın varlığı tek başına bu maddedeki tazyik hapsi sonucunu doğurmaz. Bunun için ilgili kararın icraya konulmuş, nafaka borçlusuna icra yoluyla takip başlatılmış olması gereklidir.  

Eğer bu takibe rağmen nafaka gerekli sürede ödenmezse, takibin yapıldığı yerdeki icra mahkemesine şikayette bulunulmalıdır. Şikayet süresi fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıldır.  

İcra ceza mahkemesince verilen tazyik hapsi cezasına ilişkin yedi gün içinde itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu itiraz reddedilirse hapsin tatbikine başlanır.

Eğer hapis cezası uygulanırken nafaka borçlusu borcunu öderse, borçlu tahliye edilir.

Ayrıca, nafaka borçlusunun nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle açmış olduğu bir dava varsa, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın, yani nafakanın kaldırılması veya azaltılması davasının sonuna bırakılabilir.

Nafakası düzenli olarak ödenmeyen, icra daireleriyle mahkemeler arasında mekik dokumak zorunda kalanların da; ödeyemeyeceği kadar ağır nafaka miktarlarıyla karşılaşıp hapis korkusuyla yaşayanların da mağduriyetleri olduğu açık. Bu mağduriyetleri ortadan kaldırmanın yolu, tarafların birbirlerinin beklentilerini, ihtiyaçlarını ve koşullarını da tabii, gözeterek anlaşmalarından geçiyor.

Av. Eda Berat Deniz